Ek gıdaların önemi, başlangıç zamanı ve doğru beslenme yöntemleri
Bebekler ilk iki yılda çok hızlı büyürler. İlk 6 ay anne sütü, bebeğin tüm gereksinimlerini karşılamaya yeterlidir. Ancak altıncı aydan sonra bebeğin hızlı büyümesinin devam etmesiyle yalnızca anne sütü yeterli olmaz. Eğer bebeğin ihtiyacı yeterli şekilde karşılanmazsa büyüme yavaşlar.
Bu nedenle ek gıdalar 6. ayda mutlaka başlanmalı; anne ve bebek istediği sürece emzirme, ek gıdalarla birlikte 2 yaşa kadar sürdürülmelidir. Ek gıdalar hiçbir zaman anne sütünün yerini almamalı, onun tamamlayıcısı olmalıdır.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), anne sütü alan bebeklerde ek gıdalara 6. ayda başlanmasını önerir. Avrupa Beslenme Komitesi (ESPGHAN) ise 17 ile 26. haftalar arasında başlanabileceğini belirtir.
Doktor önerisine göre ek gıdalar 4–6 ay arasında herhangi bir zamanda başlanabilir. İlk aylarda bebekler dillerini kontrol edemedikleri için besinleri dışarı iterler. Altıncı aydan sonra dillerini kontrol etmeye, çiğneme hareketleri yapmaya ve desteksiz oturmaya başlarlar. Ayrıca yeni tatlara ilgi duyar, ellerine aldıkları nesneleri ağızlarına götürürler. Sindirim, böbrek, sinir ve bağışıklık sistemleri de bu dönemde olgunlaşır. Bu nedenle 5–6. aydan sonra ek gıdalara başlanması uygundur.
Tüm besinlere önce bir çay kaşığı kadar başlanmalı ve miktar kademeli olarak artırılmalıdır. Üç gün kuralı ile yeni gıdalar denenmelidir: her yeni gıda en erken üç gün arayla verilmeli, olası alerjik reaksiyonlar gözlemlenmelidir.
Aynı gün içinde birden fazla yeni besin denenmemelidir. Böylece bebeğin hangi gıdaya nasıl tepki verdiği daha net anlaşılır.
Besin hazırlanırken ve bebeğin beslenmesi öncesinde mutlaka eller yıkanmalıdır. Bebek için kullanılan kap, kaşık ve bardaklar temiz olmalıdır. Hazırlanan gıdalar 2 saat içinde tüketilmeli; tüketilmeyecekse buzdolabında saklanmalıdır.
Yiyecekler temiz hazırlanmalı, çiğ ve pişmiş gıdalar ayrı tutulmalı, yiyecekler iyi pişirilmeli, güvenilir su ve malzeme kullanılmalıdır. Gıdalar uygun sıcaklıkta saklanmalıdır.
Bebeğin iştahına göre beslenme sayısı değişebilir:
Bebeğin porsiyon miktarları yaşına göre artar: 6–8 ay arasında ½–⅔ bardak, 9–11 ay arasında ¾ bardak, 12–23 ay arasında ise yaklaşık 1 bardak kadar olmalıdır.
Ek gıdalar ilk günlerde daha sıvı, ilerleyen dönemde pütürlü kıvamda hazırlanmalıdır. Gıdalar kaşıkta duracak, akmayacak kıvamda olmalıdır. Bu şekilde daha az miktarda daha fazla kalori alınır. Çok sulu çorbalar yeterli kalori sağlamaz.
Besinlerin içine nohut, mercimek, fasulye, et, tavuk, balık gibi gıdalar eklenerek çorbaların besleyiciliği artırılabilir.
Bebeğe yemek yerken sabırla yaklaşılmalı, güzel sözler söylenmeli ve beslenme süreci sevgi dolu bir iletişim zamanı olmalıdır. Göz teması kurulmalı, konuşarak iletişim kurulmalıdır.
Bebek açken ve mutlu olduğunda beslenmelidir. Yorgun, uykusuz veya huzursuz olduğunda yeni besin denenmemelidir. Sofrada aileyle birlikte yemek, bebeğe model olur. Bebeğe özel tabak, kaşık ve bardak kullanılmalı; besinlere dokunmasına ve kendi kendine yemesine izin verilmelidir.
Bebek bir besini reddederse farklı tarifler denenmelidir. Kesinlikle ısrar edilmemelidir. Bir gıdayı sevmiyor demek için en az 10 kez farklı zamanlarda sunmak gerekir. İlgisi kısa süreliyse dikkat dağılmasını önlemek faydalıdır.
Bebek beslenmesinde şekerli ve aşırı tuzlu gıdalar kesinlikle verilmemelidir. Konserve gıdalar, tuzlu peynir, zeytin, turşu ve hazır çorbalar uygun değildir. 1 yaşına kadar yemeklere tuz eklenmemelidir.
Bebeklere çay, kahve, bitki çayları, şekerli ve gazlı içecekler verilmemelidir. Bal botulizme neden olabileceği için 1 yaşına kadar verilmez. Bakla ise favizm riski nedeniyle önerilmez. Sosis, salam, sucuk gibi işlenmiş gıdalar nitrit içerdiği için bebekler için uygun değildir. 1 yaşına kadar inek sütü önerilmez.
Kuruyemişler gibi yuvarlak veya sert gıdalar boğulma riski oluşturabileceği için 3 yaşına kadar verilmemelidir. Ancak öğütülüp yemeklerin içine karıştırılarak kullanılabilir.
“Bebek beslenmesi, yaşam boyu sağlıklı beslenme alışkanlıklarının temelidir.”Bloglara Dön